özel bir kampanya yok, yurt dışı bağlantılı bankalar daha olumlu bakar. ikametgah meselesi değil aslında, tr içindeki teminatlarınız önemli.

Bankalarin ikameti yurtdisinda olanlar icin konut kredisi imkanlari var, Gurbetci Kredisi diye aratin cikar:

www.ruuf.com.tr
www.yapikredi.com.tr
www.garantibbvamortgage.com
www.ziraatbank.de

Geçen ay böyle bir soru sormuştum bankaya.
Cevap şöyle:
Maaş bordronuz ya da gelir belgeniz, kurumdan onaylı olacak. Konsoloslukta tercümesini onaylatıp Türkiye'ye getirip, evi bulup, bir de Türkiye'de yerleşik kefille müracaat ediyorsunuz.

Ev A enerji sınıfındaysa ve adınıza kayıtlı başka ev yoksa %90'a kadar kredi kullandırılabiliyor. Enerji sınıfı düşerse kredi oranı düşüyor, başka ev var ise faiz oranı artıp kredi oranı %20 ye kadar düşüyor.

Bu oranlar 'ilk evim' kredisi için. Normal kredilerde faiz oranları çok yüksek. ve zaten çok az kredi veriyorlar. Zahmete değmiyor yani.

@mirket, nasil degmiyor? 90% kredi finansmani gayet iyi. ilk evim icin olan kosullar iyi görünüyor anlattiginiza göre.

faizler hakkinda bilginiz var mi?

İlk evim konut kredisi faiz oranı 3,05 idi, değişti mi bilmiyorum. Bu krediyi her banka vermiyor. Birkaç tanesinde var.

%90 kredi A enerji sınıflılar için diyor ki, marka konutlar ancak sağlayabilir o şartları.
Bir de o %90 lık oran konutun, tapu değerinde eksper değerinde geçerli. Yani ödeyeceğin toplam paranın %50 si üzerine çıkacağını sanmıyorum.
'İlk evim' değilse zaten genelde bankaların belirlediği bir miktar var. 6 Milyonluk ev diyorsun. En yüksek 500 bin kredi veriyoruz diyor.
Yani önce bir bankayla konuşmak lazım.

Son bir kaç ayda insanlar, yurt dışından 2 milyar dolardan daha çok mülk aldılar. Herkes kaçmaya çalışırken, Türkiye'ye yatırım yapmak bence mantıklı değil.

Dolar ve euro'nun fiyatı çok düşük, zarar edersiniz. Dolayısıyla nerede yaşıyorsanız, oradan ev alın. Bunu tek istisnası, yılın belli günleri Türkiye'de yaşıyorsanız, buradan ev alabilirsiniz.

Emin değilim ama kredi çıkmaz diye düşünüyorum. Ama krediler pahalı olduğu için senetle vs. taksit yapan yerler var. Firma ödeye bileceğinize inanırsa, size taksit yapar, kredi açar...



NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.

hayır. bu ülkede bütün yayınevleri siyaset ve para üzerine kurulmuştur, en solcu olanı bile. bağlantıların yoksa, pr denen tezek işini yapamayacaksan dünyanın en faydalı kitabını yazsan kimsenin umurunda olmaz. sorry.

2024 yılında zor o iş, PR falan olsa bile zor. Bahsettiğin özelliklerin hiçbirinin ilki olmayacaksın, bunların sadece birine denk gelmek isteyen tek tuşla yüzlercesini önüne serebiliyor. Üstelik kendini ve eserini bu kadar övenlerin işleri de genelde fos çıkıyor ama çevresindekiler pek söyleyemiyor ona. Boşa umutlanma derim. Bir YouTube kanalı açıp Enes Batur'un takipçi sayısını geçerek hayatını değiştirmeyi hayal etmek daha mantıklı şu devirde.

böyle bir örnek var mı ki? yok. olmaz o iş. kitap artık şu anda var olan bir işi destekleme aracıdır sadece. "biz bu konuda kitap da yazdık" diyebilmek içindir. yazdığınız kitabın etrafına bir "business" kurarsanız o zaman bir yere gelebilir.

Yazmak istiyorsanız yazın da beklentileriniz inanılmaz yüksek. Yazacağınız kitap dediğiniz tüm özelliklere sahip olsa bile (lafım kişisel olarak size değil ama bu özelliklerin hepsini içeren bir kitabın var olması ihtimali bile çok az geliyor bana) yine de hiç tutmayabilir. Kitap yayın dünyası inanılmaz rekabetçi. Çok iyi pazarlama yapmanız gerekiyor en baştan. Çoğu yazar zaten 2. iş gibi yapıyor yazarlığı, ekmeğini sadece yazarlıktan çıkaran az bir kısım.

Bittiği yere kadar korur. Ama aynı oda kapalı ortam. Coronalı gelirse eninde sonunda bulaşacaktır.

Anjiyodan önce test olmuştur o. Refakatçisi maske taksın bişi olmaz inşallah

anjiyodan önce test yapılmıştır +1

yapılmamış dostlarım, sormustum zaten:( 2 doz sşnovac asılı da yanındaki 18lik çıtır çıtır aşısız:(((

abi yaz mevsimindeyiz. d vitamini falan canavar gibi herkeste. meyve sebze bol. olacaksan da şimdi ol ki bağışıklık kazan.

Dhl den şaşılmaz. Ücret pakete göre değişir.
Dhl ile belçikaya akşam 17.30’da verdiğim paket için sabah 9da orada olsun mu seçeneği vardı. 9-12 seçtim 10:30’da teslim oldu. Dhl üstüne tanımam.

Ultra acil değilse shipentegra'nin sitesine bakmanızı tavsiye ederim. Hem fiyatları önceden görebilirsiniz hemde gönderimi çok kolay. DHL, Fedex gibi şirketlerin fiyatlarına göre tercihte bulunma imkanınız da oluyor.

Yemezsin 5inden itibaren geçersiz olur.

basar da kullanılacağını sanmıyorum çok kötü olur. hem telefonla çekilmiş hem de whatsapp kötüleştirmiş.

Mailden atsan belki

Sorun olmamalı. yeniden bir düzenleme ile eski netliğini de alabilir fotoğraf.
Zaten biyometrik fotoda uzuvlarıyla birlikte yüzün belli şekil ve açı da durması önemli. Renk çok önemli değil.

Telefonla yeniden cekip gondersin, biyometrik fotonun bir olayi yok siradan vesikalik.

Bilgi: fotoğrafçı baya oynadı halletti.

tat towers önünde ispark var.

Kanyon'a bırak, en azından kaskı montu vs kilitli dolaba koyarsın. Ayrıca kanyon otopark 24 saat açık, ana kapıdan girip motorumu alacağım deyip girebilirsin.
Not: kilitli dolapları gece 12-1 arası açıp içindeki eşyaları güvenlik odasına alıyorlar, söyleyince getiriyorlar. Gece eşya bırakmak yasak.
Ordan da otobüsle 3 dk zaten metrobüs.

yıldız posta caddesinde İspark Balmumcu Yeraltı Katlı Otoparkı var. zincirlikuyu metrobüs durağına yürüyerek 5dk.

Kasap sokaka bakın. Metrobüs asansör yakınlığında.

Hayır. Gayet iyi.

Ortalama 30-32 oluyor bu arada.

20-38 arasi.
Yani oyleydi, simdilerde nasil bilmiyorum:)

yaş ortalamasında sıkıntı yok da amsalaklık çok çok üst düzeyde. az biraz eli yüzü düzgün kız ilgi manyağı oluyor ve o samimetsizlik herkesin paçalarından akıyor.

bence zirveler les, herkes birbirine yabanci ve muhabbetler de pek sarmiyor.

ben de hep gitmek istemiştim ama aynı sebepten cesaret edememiştim.

ben de 25in altında olduğunu düşünüyordum. 31 olduğum için kendimi yadırgarım gibi geliyor.

metrobüs gibi geliyor. tam da mesai çıkışı.

metrobüs. köprüden rahat geçersin ama sonrası tıkalı oluyor genelde hele ki bugünün cuma olduğunu göz önünde bulundurursak. Yine de çıkmadan Yandex'ten trafiğe bakmakta fayda var.

bence araba. metrobüsle en yakın düşebileceğin yer yenibosna ya da avcılar falan. oralardan otobüsle en en iyi ihtimalle yine 1 saat çekecek.

ben olsam bakırköye deniz otobüsüyle geçer ordan bahçeşehir otobüslerine (ekspres olanlara) biner yakın bir yerden de taksi yapardım. ama trafik her türlü girecek onun kaçarı yok o saatte.

ıspartakule ile metrobüsün bir alakası yok aslında.

Ales'e calismasan da olur.
diger sinavlar icin ise zamanla motivasyon kaybi olabilir, bu normal.

başlangıcı yaparsan ardından zevkli hale geliyor. tek başına da sıkıcı olabilir kendine aynı sınava giren bir arkadaş bul ve sanki onunla yarışıyormuş gibi ol.

ben de öyleyim hatta master sürecinde derslere çalışmak bile çok zor geldi. araştırma yaparım makalemi okurum ama test çözmek, sınava çalışmak bir yaştan sonra zor oluyor belki.

yüksek lisansta derece yaptım, yurtdışına da gittim. dersleri muhteşem bitirdim. teze başladım. aynı zamanda iş hayatı da girdi bunlar olurken tabii. 3 sene tezle ilgili hiçbir şey yapmadım. sonra bir ara gaza gelip gidip danışmanla konuştum, tezi değişmek istedim dandik bir şey yazayım bitsin dedim. gaza getirdi aynı tezden devam dedik. yine bir şey yapmadım. şimdi gidip danışmanla konuşacak yüzüm de yok.

anladım ki benden geçmiş. otur çalış falan öeeh. onun yerine işe kasarım elime bir şey geçer. yani geçti mi geçer, ben pes ettim okumaya kasmıyorum artık. tabii mesleğimle ilgili okumaları sürekli yapıyorum ama eğitim falan o iş benden geçmiş.

masrafı karşılayacaksan kiralayabilirsin?

Kiralık kırmızı punto yok, bunlar eski kasa oto kiralamalarda yok.

Olanlar da merdiven altı senet sepetçiler. Avukat olduğum için o toplara hiç girmem açıkçası.

feysbukta "interrail yardım" diye çok üyeli bi grup var. bu tarz şeylere "ayyy ne romantik" gibi yorumlar gelebiliyor orada. bir şansınızı deneyin derim. ya da işte otomobil gruplarını falan gezsenize.

Kirmizi puntosu olan bir kullaniciya duyurunun linkini attim, silme

donanımhaber punto kulübü var, oraya bir sor istersen

tüy dökücü kremle.

Traş Makinası ile kollar hariç tüm vücudu alıyorum.

alıyorum diyenler, nasıl bir pozisyonda yapıyorsunuz onu?

bir kere beyaz permatiğin ucunu kırıp onunla almıştım. tavsiye etmiyorum.

normalde almıyorum.

depitak for men kremler var deneyebilirsin.

sıçar gibi otur, jiletle giriş.

Jilet kullanma kıl dönmesi yapıyor. Ben ağda yaptırmayı düşünüyorum ama kime yaptıracağım manita olsa ona yaptırırdık o yüzden şimdilik uzun göt kılım sıçınca falan bok yapışıyor kıllara falan öyle iğrenç bir durum

saate bağlı, trafiğe yani. akşam 5'ten itibaren 3 saati bulur. Onun dışında bazen 1.5 bazen 2 saat.

Efeturun yarım saatte bir otobüsleri var İzmit İstanbul arası.

Tren yok evet. İzmit belediyesine bağlı hat 200 var, kartal metrosundan izmite, kent kart basıp binebiliyorsunuz.

Pendikten tren var.

metro'nun da otobüsleri var ama efe tur'da yer bulunur büyük ihtimalle.

bir de ek soru: izmit adliyesi için otogar'da mı ineceğim ya da nerede ineceğim? otogarda inersem nasıl giderim? taksi kaç yazar?

vilayette ya da halk evinde ineceksin efe turla gidersen. muavine sorarsan yardımcı olur

vilayet'te inip yürümek daha mantıklı ya da o kandıra sapağı dedikleri yerde bırakıyorlarsa çok daha yakın olur.

metro turizm her saat gider. ama ne kadar güvenilir bilmiyorum.

2 saat, akşam gidiyorsan serivisyle mervisiyle eve varman 3-3.5 saat. mesafe kısa diye az tutar diye düşünme, trafiğiydi şeyiydi derken bu kadar uzuyor(du).

Senet yapıyolar. Parayı ödeyince de senedi hemen vermiyolar. Ceza gelebilir diye biraz bekletiyorlar. Senedi almayı unutma senet isterlerse.

rent go.

Kurumsal yerden kirala avis, hertz, enterprise gibi. Başın ağrımasın sonra. Mahalle rentacarcılardan uzak dur.

@kelepir +1

Sakın öyle senet talep eden yerlerden kiralama. Arkadaşın saydığı firmalardan Avis ve Enterprise'ı denedim gayet güzel. Budget da fena değil. Arabanın son bakım kartlarına kadar görebiliyorsun bu firmaların hepsinde aracı kiralamadan.

Ve son olarak kesinlikle kasko durumunu sor. Alkollü olmadığın sürece her türlü kaza durumunu karşılayan kaskoyu bazısı direk veriyor bazısı 40 TL fark alıyor. Bunlara dikkat.

İyi yolculuklar.

Sixt, Europcar, Budget, Avis, Hertz, Enterprise gibi yerlerden kirala. "Arabayı suç bende olacak şekilde perte çıkarırsam ne olacak"sorusunu sor. Sıkıntı yok. Senete falan bağlama sakın.

İstanbul içindeyiz, her yere götürebiliriz.

Bir orgut olarak pkk'nin harac, yargi vb. Gucleri ve avantajlari var. Bazi liderler bu guclerden memnun olduklari icin barisi hicbir bicimde istemiyorlardi. Cozum sureci sirasinda da saldirilar gerceklesmisti(mesela 3 asker carsi iznindde vurulmustu, bunu hatirliyorum en yakin olarak). Ancak devlet bu savas isteyen kitle ile barisi ayri tutuyordu. Onemli nokta, devletin topyekun karsi saldiriya karar verme sebebi neydi?

Su an savas hali var. Pkk icinde de memnun kesimler var. Cunku savas oldukca kurt genclerini hdp yerine kendisine cekebiliyor. Bakin iste o kadar vekil meclise girdi savas oldu diyebiliyorlar. Gencler pkk'ya katildikca da; harac, eylem gucu vb seyler artiyor ve savas isteyen pkk liderleri guclenebiliyor.

Elbette olay tek tarafli degil, burada tek bir taraftan bahsedilse de.

Edit: belirtmem gerekir ki, tarihsel orneklerden yola cikarak yorum yaptim. Uzmanlik alanim sayilmaz. İyi bir arastirma gerekir, bu basit yorumlarla olmaz.

amerika pkk'dan faydalanıyor şuan ışid.e karşı savaşması için, destek vermez -geçen gün de tr.ye hava saldırıları konusunda ışid.i bombalamaları için destek vereceklerini pkk için bir şey söylemediklerini açıklamıştı amerika-.

pyd ile batı kürdistan bağlantısı da gerçekleşmişken kuzey(tr)-güney(ırak)-doğu(iran) ile tam bir kürdistan kurmaya da yakınlaşıyorlar;

hdp'yi fln umursadıklarını sanmıyorum zaten görünürdeki açıklamaları da öyle gösteriyor. ülkeiçi gelişmeleri pek umursamıyorlar bence daha geniş perspektiften yaklaşıyorlar olaya. kalekol yapımları işlerine gelmiyor, öcalan tecrit.te vs. kendi sundukları sebepler bu perspektife göre tekrar ateş açmaları için yeterli bence.

insani açıdan da onların stratejisi açısından da yanlış. ancak kürtlerin seçim süreci ve sonrasında muhatabı olduğu şiddet olayları sonucu kendi örgütsel tabanını bir arada tutma ve "biz de boş durmuyoruz." görüntüsü verme kaygısı güttüklerini tahmin edebiliriz.

ancak çatışma ortamından saray civarındakilerin memnun olduğunundan, hatta bunu sağlamak için çeşitli tahrikler ve organizasyonlar oluşturduklarından eminim.

- "kafaları basmıyor." katılıyorum.
- "hdp baraj altında kalacak." yanlış. iyi ya da kötü, pkk'nın şiddetine de mesafe koymaya çalışıyorlar. şehitler hakkında üzüntülerini dile getirenler var.
- "pkk eskisi gibi güçlü değil." yanlış. çatışmasızlık ortamında onlar da toparlanma fırsatı buldu. amerika'nın pkk'ya karşı saldırıya destek vermesi de kendi açısından mantıksız, çünkü ışid'e karşı kullanabileceği sayılı araçlardan biri de kürtler.

bence bütün mesele şu, öyle veya böyle hdp'nin yükselmesi pkk'yı düşürüyor. en azından türkiye içinde. pkk'nın varoluşu silahla bağlı; meclise girdikçe pkk yok olacak. pkk ve hdp'nin yöneticileri, yönetim şekilleri farklı. bağlantıları elbette çok ama ikisi farklı örgüt. öyle canımla cicimle bırakmayacak pkk silahı. bu noktada hdp bir seçim yapmalı; ne yardan ne serden geçmekle olmuyor o işler. ya diyecek ki pkk artık gereksizdir, artık biz varız. ya da bu şekilde devam edecek ki bu durumda inandırıcılığı kalmıyor.

pkk hdp'yi hiçbir zaman dinlemeyecek. hdp de aslında pkk'yı koz olarak tutmanın peşinde, buna da türkiye yanaşmayacak. bir yerde kırılma noktası gelecek.

alkislarlayasiyorum.com

:):):):)):)

şimdi olaylara hakim değil buradaki çoğu arkadaş o yüzden ben kronolojik olarak anlatayım o zaman taşlar daha iyi yerine oturacaktır;

1) HDP barajı 13 le geçince AKP bundan rahatsız oldu ve bunu her yerde dillendirdi. Durmadan sandığa gelin, sandıkta hesaplaşın diyen adamlar saçma sapan açıklamalar yapmaya başladı. Yüzde 13 oyu aldıktan hemen sonra Yalçın Akdoğan "Bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini görürler" açıklaması bunun en açık örneği. Google layabilirsiniz.

2) Diyarbakır'daki HDP mitinginde patlayan bombadan sonra bu kez de Suruç'ta bomba patladı.

3) İktidar da bunu bahane gösterip IŞİD i vurucaz diye yurt çapında gözaltılara, yurt dışında da askeri operasyonlara başladı.

4) Ancak IŞİD i vurmak şöyle dursun tutuklanan IŞİD lileri salıverdiler. Operasyonu direk PKK üzerine kaydırdılar.(Eylemsizlik kararı almış ve uzun zamandır herhangi bir askeri faaliyeti olmayan PKK'ya) PKK ne yapıyordu peki? IŞİD ile savaş halindeydi, gerek Kobani'de gerek Irak'ın başka yerlerinde.
(Bu operasyonlardan sonra internette uluslararası birçok platformda TSK ya IŞİD'in hava kuvvetleri denerek taşak malzemesi bile yapıldı)

5) HDP'nin oy kaybetmesini sağlamak için yapılacak şey operasyonlarla şimdiye kadar eylemsizlik kararı almış adamları kışkırtmak ve "teröristler bakın nasıl da saldırıyor, işte HDP gerçeği" demek suretiyle HDP'nin oy oranını düşürmek.

"Bakın nasıl da tepelerine biniyoruz, inlerine giriyoruz operasyonlarla" diyerek MHP'den oy kazanmaya çalışmak.

6) Nihai amaç üstteki 2 taktiği kullanarak erken seçimde tek başına iktidara gelmek ve RTE yi rahat rahat başkan yapmak.

7) Bunu bu kadar insan canını hiçe sayarak yapmalarının nedeni ise yedikleri hurmaların kıçlarını tırmalayacağından korkmaları. MHP, HDP ve CHP ile bir koalisyona girseydi şu anda AKP'nin birçok elemanına Yüce Divan yolu açılacak ve sürüneceklerdi. Bu yargılanma ve iktidar kaybetme korkusu tüm bunları yaptıran.

Yani Erdoğan ne demişti hatırlayalım; 400 vekil verin huzur içinde çözülsün bu iş.
Ne oldu peki? Babayı aldılar, ve korkularından ülkeyi iç savaşa dahi sürükleyebilecek adımlar attılar, ve atmaya da devam ediyorlar...

PKK eylemsizken neden eylem yapmaya başladı?
Çözüm süreci, Oslo görüşmeleri, Dolmabahçe mutabakatı vs. neden AKP tarafından bir anda rafa kalktı?
Şiddet olayları kimin oyunu artıracak?

bu soruların cevabı zaten genel olarak olayı özetler nitelikte.

@acemi
gözün önünde adam vuruldu mu?
ya da hiç eline kesilmiş terörist kulağı aldın mı?
sen 1 sene askere gidip dünyayı kurtardığını sanıyo olabilirsin nerede askerlik yaptıysan, ama benim 4 senem (terörün gerçekten terör olduğu zamanlar) o bölgede geçti.
o yüzden karşındaki insanı tanımıyosan cihangir falan diye ezberlediğin şeyleri saçmalamayacaksın.

@acemi
kulak kesen grup zaten TSK'dandı.
senin ve senin kafanda düşünen insanlar yüzünden bu ülkede terör hiç bi zaman bitmeyecek.
"kandili vuralım başlarına yıkalım tüm PKK'lıları öldürelim" bunun çözüm olmadığını 30 senedir göremeyen tipler söylüyo zaten bunları. tevellütleri zaten yetmiyo da kitap da okumuyolar (sözcü nün verdiği kitapları saymıyorum=)

nefret/şiddet/ölüm her zaman çatışma doğurur. terörün dağda adam öldürülerek bitmeyeceğini en basitinden eski gen. kur. başkanı ilker başbuğ bile söylüyor...

ki bunu görebilmek için gen. kur. başkanı olmaya da gerek yok.

Gezi'de bulunanlar polis gazından, suyundan nerdeyse polis öldürecek kıvama gelmişti. hah işte bi düşünmek lazım acaba kürtlere gözaltında, ya da sokak ortasında ne tür işkenceler yapıldı/yapılıyor/yapılacak.

çözüm gayet güzel devam ediyordu, adı da konmuştu "çözüm süreci" diye. 2 seneye yakındır şehit haberi gelmiyordu. (ben ordayken bisürü olduydu diyenler de son 1 aydır gelen şehit haberlerine bak bakayım bi de 2 senede gelen haberlere bak)

münferit olaylar olur. dağda karşılaşmıştır asker-terörist birbirine ateş açmak zorunda kalmıştır, PKK nın içindeki saçmalayan gruplar kendi başlarına saldırı düzenlemiştir vs. ben genel bir durumu ele alıyorum münferit olayları değil.

@acemi
tamam kumda oyna o zaman
cheers...

@rennts abi dediklerine katiliyorum ama bu kiskirtmalara neden geliyor pkk o zaman? Varsin akp cozum surecini bitirsin, neden silahli eyleme basliyor, neden halkin araclarini yakiyor, neden kolluk kuvvetlerini katlediyor? Bunlari yapinca akp yilip cozum surecine yeniden mi baslayacak? Bu taleplerini yine sadece hdp dile getirseydi, cok mu zordu silaha sarilmanin sonuclarini dusunmek ? Resmen kapandaki beyaz peynire atladi hdp ve pkk.

Hdp kesinlikle baraj altinda kalacak ve baskanlik sistemi de gelecek

@inaniyorsun
tabi ki pkk nin silahli eylemlere gecmesi yanlis.
yanlis ama dogal. nasil ki duran bir hayvana sen gidip tekme atarsan o da sana elinden ne geliyosa bi sekilde saldirir can havliyle, ayni mantik.
isid e operasyon yapcaz diye ucaklari kaldirip sana karsi uzun zamandir silahli eylemi olmayan adamlara havadan bomba yagdirirsan, oldurursen onlar da bi sekilde tepki verecek. empati yapalim biraz biri sana tokat/yumruk attiginda kafani cevirip gidebilir misin? ben gidemem sahsen en az bi tane de ben cakarim. benim yaptigim da yanlis bir hareket olur ama bana yapilan hareketin sonucudur bu.
hdp=pkk algısı yanlış bir algı. Daha bugun demirtaş "pkk'nın silahlı eylemleri, bizim siyaset alanımızı daraltmaktadır her iki taraf da elini tetikten çekmelidir" dedi. daha 2-3 gün önce kandil çözüm sürecine kaldığı yerden devam edebiliriz, diyerek masaya davet etti hükümeti. ama amaç üzüm yemek değil şu an amaç bağcı dövmek.
eylemsizlik kararı almış adamlara sen niye hangi bahaneyle saldırırsın, erken seçime giderken? sonra da onlar saldırınca "töröröstlör bözö soldoroyo ..." demeyeceksin.
amaç bellidir; hdp nin oyunu düşürmek, mhp'den oy çalmak ve sonrası başkanlık. ben hdp nin oy oranının baraj altında kalacak kadar düşeceğini düşünmüyorum. zaten hdp seçmeninin çoğu da olan bitenin farkında.

Diyadindeki olayı da göz önune almak lazim aslinda. Eger iddialar dogruysa orada askerler olume terkedilecekti.ama yerel halk askerleri hastaneye yetistirdi.diyadinde acaba asker olseydi ya da hdp diyarbakir mitingi sonrasi pkk iki polisi oldurseydi yine ucaklar kalkacak miydi hemen. Bence evet. Hatta suruc sonrasi pkk eylem yapmasa benzeri bir saldiri hlyine olacakti taki pkk kendince karsilik verene kadar.bence devlet pkkyi sahaya cekti.tipki 68 gencligini 78 gencligini siddete yonelttigi gibi.

pkk kışkırtmaya geldiği için antepte bayram günü bomba patlattı... artık nasıl kışkırtıyorlar sen düşün... alttan girer üstten çıkar haklı çıkarır kendisini..

Let the horse die from barley. let's throw caution to the wind. i know it's bad for me but i like it

kapsar. bu yönetmelikten önce atama talebiniz olsaydı kapsamayacaktı. geriye yürütülme o şekilde çalışmaz, bu atama talepleriyle ilgili bir konu olduğundan az önce dediğim gibi atamayı yürürlükten önce talep etseydiniz kapsamayacaktı. şu anda bu yönetmelikteki hususlara tabisiniz. tabii 3 yılınız işe girdiğiniz tarihten başlayacak.

rentgo. baya büyükler ve kurumsallar.

o paraya otomatik bulabileceginizi sanmiyorum, duz bakiyorsaniz belki linea falan tarzi mumkun olabilir.

@colg fusion rentgo olabilir en ucuz fiyat 77 ama güvenilir biyer bulamazsam yönelirim oraya.

@sage otomatik olması şart değil. arabanın ne olduğu çok önemli değil öncelikli aradığımız şirket

denizbank genel müdürlüğünün karşısında, arka bir sokak. gelirken maya plazanın yanından girip ilk soldan yukarı çıkmak gerekiyor.

veya zincirlikuyu metrobüsten inince üst geçitten geçiyorsun, üst geçit bitimi yola çıkınca ilk sola gir, orası.

kask takmayı ihmal etme derim. bi de yol yokuş aşağı diye hızlı gitmemeye çalış. dolmuşçu ve taksiciler lap diye önüne kırıp durabilirler. adamlar motoru araçtan saymıyorlar bisikleti hiç sallamazlar. eğer ilk defe trafiğe çıkacaksan tavsiye etmem bu yolu. ama olabildiğince kaldırımları kullanarak gidebilirsin.

o güzergahta kaldırımlar geniş. hoş bir şey değil ama kaldırımdan gitmek en mantıklısı.

barbaros bulvarı baştan sona upuzun bir yokuş olduğu için çok keyifli bir yol. şehiriçi tecrüben varsa hiçbir sıkıntı yaşamazsın.

ben değilim ama kuzenim ve eniştem serbest avukat -yalnız birinin şehir dışında diğerinin ülke dışında davaları oluyor
yaptıkları seyahatleri ayarlamak daha çok, mesela konyadan istanbula gidiyorsa dönüşte yol üzerinde bir yerlere uğramak ya da orada 1 gün fazladan kalmak, önü h.sonu ise aileyle gitmek gibi.

Avukatına göre değişir aslında, başını kaşıyacak vakti olmayan serbest çalışan avukatlar tanıyorum. Ne denli işkolik olduğuna bağlı.
Önceki ofiste öğleden sonra 2'de kaçardı patron avukatlar, sabah 10'da gelirler, yılda en az 2 defa yurtdışı yaparlardı en az 4 günden.

tam kafama göre. hadi gideyim dediysem oturulur konuşulur işler ayarlanır sonra kızgın kumlardan serin sulara. boşuna mı serbest çalışıyoruz arkadaş?

Kendi ofisim olduğu için çok rahatım ben. Süreli acil bişi yoksa epey rahat çalışıyorum

Göndermem. Gönderini de "Ya bu daha dişini bile fırçalamamış bana mesaj gönderiyor leş gibi ağzıyla" diye düşünür tiksinirim.

Bence güzel şey ama görev olarak değil de içinden gelince iyi.

Bi günaydın öpücüğü olmasa da sevgili kişisine atılır bence

hayır

göndermem

Oyle gunaydin askim, böceğim tarzi mesajlar degil de ayri olduğumuz zamanlarda ilk kim uyandiysa diğerini uyandırmak icin ariyor/mesaj atiyor. Yoksa birimiz sinavlara/yapilacak islerimize/okulumuza digerimiz de isimize gec kaliyoruz.

Gondermem, ararım.

Şu an uzak mesafe ve saat farkı olduğu için ben gönderiyorum. Ama zorla değil, içimden geldiği için gönderiyorum. mutlu oluyorum, mutlu ediyorum.
göndermezsem de neden göndermedin demez zaten artık koca insanlar olduk aştık bunları.
Çok güzel birşey.

benimkiyle arada 7 saat fark olduğu için aynı vakitlerde uyanma şansımız zaten olmuyor. O uyandığında ben çoktan uyanmış oluyorum, o uyanmadan bazen yazıyorum günaydın diye, bazen de kendi uyanınca yazıyor. pişman değilim, hatta hoşuma gidiyor.

Bencileyin hiiiiç önemi olmasa da ve bunu belirtsem de, eski sevgili kişisi ilgisini gösterme biçimi olduğunu iddia edip ısrarla sürmüştü

Ben de, odun muyum ben diye düşüncelerle günaydın yazıyodum

Garim nası bbişeyse

Ararım esas tercih aramaktan yana, ama sabahları insan işe yetişme stresi vs oluyor o yüzden kalkar kalkmaz olmasa da 1-2 saat içinde mesaj atarım genelde. İçimden geldiği için yaparım rutine bindiği için değil. Sevgiliye mesaj da mı atmıyağh.

arada güzel oluyor.

bayanım çok yakın erkek arkadaşımla arada içimizden gelerek birbirimize atarız. sabah uyanınca ya da koşturmaca işinde öyle bir mesaj almak çok harika bir şey bence :) kesinlikle güne pozitif başlıyorsun.

ha buarada eski sevgilim bir kere bile atmamıştı. uzun yıllık bir ilişkide bence bir kere bile atmamış olmaması da büyük eksiklikti.

her sabah muntazaman 'günaydın' diye mesaj atmıyorum ama günyadın diye giriş yapıp uyandın mı napıyosun diye devam eden bi mesaj atarım,ya da ararım.

ben göndermiyorum ama alınca hoşuma gidiyor. yalan yok :)

Gönderirim. Zaten sabahları ya mesajla uyanırım ya da ben gönderirim. Hatta bir arkadaşım alıştırdı, onun sayesinde sesli mesaj gönderiyorum. O arada özel ve güzel bir iki şey de söylerim günü güzel başlasın ve gün içinde canı sıkılırsa dinleyip moral bulsun diye. Göndermese kızmam, alınmam ama ilk 1-2 saatten sonra merak ederim acaba başına bir iş mi geldi diye. Pişmanlıkla ilgim yok, her sabah içimdekileri söylemek, mutlu etmek ve mutlu olmak için ayrı bir fırsat bana.

o ney?

Görev belleyip yapmıyorum ama arada içimden gelince gönderiyorum. Pişman değilim.

ekseriyetle günaydın mesajları bana geliyor, iş dolayısıyla daha erken kalktığım için. çünkü sevdiceki uyandırmak istemiyorum ben kalktığımda. o kalkar direkt yazar. şu anda da öyle. çok güzel de oluyor sabah sabah o mesaj.

şey gibi, taze kahve çekip de onu pek bir güzel demlemişsin de o koku tüm eve yayılmış.

bunu çocukça buluyorum denmiş yukarılarda, doğrudur. bu yüzden güzel zaten.

taksimden bostancı minibüsüne bin yakın bir yerde in 5 dk yürü.

hayır, yapılmadı. ben kullanmıştım ve bakaya durumdaydım. ama henüz sadece 1 dönemlik bakayaydım daha adli kontrol başlamamış da olabilir. ancak insanlar oy kullanmaya gidebilsin diye kontrol etmediklerini duymuştum. önemli suçları olanlar için kontrol ediyorlardır.

direkt gbt kontrolü olmaz. yalnız o ilçenin karakoluyla alakalı bir durum bu. ben olsam yapardım, ki yaptıklarını da biliyorum, gbt'si olanları seçimden birkaç gün önce listeleyip okullarda soteye yatıyorlar. oy verdikten sonra da çöküyorlar. ha bunu yapacak kaç tane amir kaç tane polis var ülkede onu da sen düşün.

GBT değil de sandığı belli olduğu için o sandığa gelirse alıyorlar durumu var diye duydum ben.

ülkedeki asker kaçağı sayısı 600.000... son bedelli ile birlikte bunun yalnızca 150.000 azaldığı söyleniyor. bu da demektir ki seçim günü 450.000 kişinin gözaltına alınması gibi bir olasılık var. mantıklı mı? bence değil...

oyunuzu kullanın

www.milliyet.com.tr

bu saydıkların benim için yeterli. Akp yi elleştiren protesto edene dava açılıyor, özgürlükler kısıtlanıyor. Adam kızlı erkekli deyip arkadaşlık ilişkilerine bile karışıyor.

İnsanı medeni değil, din iman herşeyi içinde tipik orta doğu ülkesi

filipis ve want2die +100

www.change.org

şuradaki yorumlara bak.

Haci hani tr cennet diyolarya, kulliyen yalan. Insaniyla, anasi sikilmis dogasiyla hele de insaniyla tam bir cehennem. nasil kactigimi bir ben bilirim bir de spagetti canavari.

benim bi tarafıma kazıklar girerken güzellikleri göremiyorum. bütün güzelliği yedi bitirdi namussuzlar. kalanları da cahiller yaktı yıktı. kimse kusura bakmasın, fırsatını bulduğum anda kaçarım ülkeden. ben yandım, çoluğum çocuğum yanmasın.

olm bak bi süre yurtdışında yaşadım. gitmemin 3. ayı falan, bir gün odamda oturmuş tavanı izliyordum. bir anda şunu fark ettim. hayatımda ilk defa hesap kitap yapmadan konuşabiliyor, nasıl biri olmak istiyorsam öyle olabiliyordum ve kimse de beni yargılamıyordu. ilk defa orada fark ettim, oha lan dedim, hayatımda ilk defa özgürüm. benim için bütün mesele bu olurdu.

cocukluk, geçmiş vs hepsi zaten anılarında.
çok özlersen gider bakarsın. ama eminim uzak bir yerde de yaşıyor olsak gelince 1 hafta dayanabileceğimizi sanmıyorum.

o yüzden tüm yorumlara +1, ben de fırsatını bulduğum anda yapıştırır kaçarım.

kaldırım da yürürken arabadan üstümüze su fırlatmaları bile yeterli...

edit: yurtdışında yaşamış biri olarak söylüyorum, kendi ülkende insan muamelesi görmemektense 3. sınıf insan muamelesi görmeyi tercih ederim, bu ülkenin 3. sınıf seviyesine geldiğini hala sananlar var aramızda

10 senedir bu ülkede yaşanmaz tribi yapılıyor, kimsenin de siktir olup gittiğini görmedim. sırf hava amk

bunu yurtdışında yaşamışlara sormak lazım.
herkes hiç yaşamadığı hayatı bir bok zannediyor
yurtdışında yaşadın mı? orada bir mültecisin orada bir parazitsin oralının gözünde.
devlet dairesinde ve her yerde.

herkes hayal kuruyor

ayrıca bu ülkdede akp yok sadece gezi ayaklanmasını gördünüz.

Ben ulkeyi seviyorum. Ki kuzeyde oldukca uzun sure yasadim iskandinavyada. Yine de seviyorum. Hayatimin uzun bir suresi turistik bir sahil kasabasinda gecti. Cok kerizle, cavo dizzo barzo vs ile karsilasmadim son birkac yila kadar. Her daim savunuyorum bunu, anadolu bence dunyanin en guzel yerlerinden birisi. Her yerinden tarih fiskiriyor, binyiller once bircok olay bu topraklarda olmus. Ancak insani inanilmaz otesi les.

Bu ulke icin tek cikis yolu, ab'nin turkiye'ye tam uyelik vermesi ve ulkemizi serbest dolasima acmasi. Ileride doguda ozerklik talebi icin Aten ayrilma olacagindan ve ab ye girdikten sobra turkiyeden yaklasik 30 milyon insanin ilk 6 ayda avrupaa gocecegini de dusundugunuzde, bunun daha da ustunde meclisinizin ustunde ab parlamentosu demoklesin kilici gibi duracak oldugundan, ne kadar klise gibi gelse de turkiyenin hem cahilden hem de cuheladan temelli kurtulusu ab ile olur. Elinizdeki cahil insan birikimini avrupa ile homojen olarak paylasabilmeniz gerekiyor. Bu durum icin de ab nin ekonomik olarak cpkuse gecmesi lazim.

Turkiye icin umut var ve guzel seyler olacagina hala inaniyorum. Insani yuzunden degi ama. Tanimsi bir duygu bu. Aciklayamam. Ccc degilim bu arada onu da belirteyim.

Romanya'da ilk gecede 800.000 insanin sinirlara yigilmisti. :) turkiyeden devasa bir rakam bekliyorum. Her kalemden insanin gocecegini dusunuyorum. Rakam biraz abarti oldu ama bayagi bir nufus veririz gibime geliyor.

Suradaki cevaplardan bile ornek veririm. Birinin Turkiye'de yasanmayacagini dusunmesini dahi kabul edemeyenler var. Tekrar ediyorum. Bu dusunceyi dahi kabul edemeyenler var. Senin dusuncendir diyip gecemiyorlar. Su acidan yanlissin diyemiyorlar. Kufurle, kucumsemeyle saldiriyorlar. Neden? Cunku kor, cunku farkliliklara kapali, cunku baskasi onunkinden farkli bir dunyayi yasiyor olamaz. Ustelik saldirgan.

Soyledigim her alanda gecerlidir, atilan her adimda yorar. Bazisi dayanamiyor ya da dayanmak istemiyor ve kaciyor. Mevcut anilarin olmasi buna bir cozum degil.

-cahil insanlar
-terbiyesiz insanlar
-saygısız insanlar
-utanmaz insanlar
-arlanmaz insanlar
-torpil ve adam kayırma
-ekonomi
-kalabalık
-liberal devlet gibi hizmet sunan sosyal devlet gibi vergi alan devlet
-düzensizlik
-kaos
-can güvenliği olmayışı
-gelecek kaygısı
-suriyelilerin beş sene içinde her alanda yol açacağı bozulma
-hiçbir şeyin daha iyiye gitmeyecek olması

...

artıları da var: Yemekler, anadili konuşmak, doğası (her ne kadar ben güneşi sevmesem de genel kanı bu yönde.)

çocuğum bilal erdoğan'ın yönlendirdiği bir eğitim sisteminde eğitim almasın diye. biz çektik, benim çocuklarım 6.yy arap kafasının ürünü saçmalıkları öğrenmesin diye.

@tezek +1

dinin, vatan millet edebiyatının, etnik kimliklerin her daim hayatın içerisinde olmasından rahatsızım. pozitif anlamda dahi olsa (bu son hdp-chp politikalarında da gördük) bu denli etnik kimliğe ve cinsiyete dayalı söylemlerde bulunulan ortamdan kaçmak için can atıyorum açıkçası. sorunun sadece akp olmadığını düşünüyorum. rte hiç hayata gelmeseydi dahi bugün yine benzer durumda olurduk bence. bana göre bu tür karakterler kendiliğinden oluşmuyor, toplum ve içerisinde bulunulan şartlar onu yaratıp büyütüyor. onu oluşturan kitle bugün kendisinden rahatsız da olabilir fakat yarın bir başka benzerini tekrar yaratmaktan da geri kalmaz.

yani sırf tarihi öneme sahip diye ülkeden gitmemezlik etmem, 3-4 ayda bir gelir gezerim işte. gezmek için çok iyi bir ülke türkiye.

soru sahibine değil, çoğumuzun sorduğu bu soruya cevaben: çünkü her yerde yaşadık, öyle karar verdik. salağız, kendimizden kaçmak istiyoruz; o yüzden yaşanmaz... hepimiz kendi bokluğumuzla yüzleşsek böyle sorular sormayız belki artık.

değil aslında. bizim kedi de ben evde yoksam benim yatakta uyur. en sevdiği yer orası. ben uyurken odamdan çıkartırım hep. o yüzden ben eve geldiysem o gece kendiliğinden başka bir yerde uyuyor. kediler öğrenebilir: )

normal.

hasta olduğum zaman gelip ağrıyan bölgenin üzerine yatan kedim var mesela. diğer zamanlarda öyle alıştırdığım için bağlasan benimle aynı odada yatmaz. ama ben hastalanınca yanımdan ayrılmıyor.

karnım ağrıdığında gelir ağrıyan bölgeye yatar.

birkaç sene önce kaza geçirdim, dudağım parçalandı, dişlerim döküldü. ilaç sürdüm temizledim. çene bölgemi ilaç çok kötü acıttı, ağrı girdi. kedi gelip boynumun üstüne yattı inanmazsınız.

kediler cool takılsalar da inanılmaz duyarlı varlıklar.

garip değil. muhteşem...

hiii, bu arada limon sıkmak gibi olmasın ama boğulmalarda öksürme varsa sırta vurulmaz ve masaj vs. yapılmaz.
öksürme vücudun boğulmaya verdiği doğal tepkidir, nefes alabiliyorsanız öksürürsünüz ve nefes borunuzu tıkayan şeyi doğal yollarla çıkarabilirsiniz.

FAKAT boğuldunuz ama öksüremiyorsunuz, nefes yolunuz tamamen tıkanmış demektir. önce kızarar bozarırsınız sonra oksijen gitmediği için bayılırsınız vs. ANCAK bu şartlarda, boğulan kişi öksüremiyorsa sırtına vurulur.
Hala boğulma geçmediyse bilen birinin hemen Heimlich manevrası yapması gerekiyor.


ÖZETLE: boğazına bir şey kaçıp da öksüren birinin sırtına vurmayın. Tam boğulmasına ve oksijeninin kesilmesine sebebiyet verebilirsiniz.

** Konuyla alakalı olarak da, büyük kedim benim ağrıyan yerime masaj yapar, ateşim varken suratımı yalayıp ıslatarak serinletiyor vs. Normal ve güzel şeyler bunnar.

al sana hemşire kedi :)
www.boredpanda.com

Turgutreisten 25-30 falan yazar. Bodrum'dan 100'e dayanır.

colg'un dediği gibi: www.rome2rio.com - fiyatlar değil de harita için.

turgutreis akyarlar'a daha yakındır (7 km).

bodrum otogardan akyarlar'a dünyaları yazar. akyarlar'a gidecekseniz ve turgutreis'te inme şansınız varsa turgutreis'te inin.

nefret ediyorum. pilliyse pilini çıkartırım kurmalıysa durduruyorum.

sta+1
başkasının evinde uyumam gerekiyorsa duvardaki saati çıkarıp başka odaya/mutfağa taşıdığım da oluyor.

tik tak ın olduğu odada uyumam. kendi evim otel orası burası hiç fark etmez alır dışarı koyarım.

bi ben mi rahatsız olmuyorum. uyurken değil normalde hani çalışırken, nette gezinirken falan saatten başka ses olmazsa ben yine rahatsız olmam.

Eskiden iyi geliyordu, simdi olumlu ya da olumsuz bir etkisi olmuyor. Etrafta daha yatmamis muhabbet eden insan sesleri dinlendiri geliyor ama. Bu dedigim yaz mevsimi icin gecerli.

Ben çok severim. Saatin tik takları olsun, saç kurutma makinesi ve elektrik süpürgesi sesi olsun. Huzur veriyor bana.

ya şuan tam da bunu düşünüyordum ve kumandayı elime alıp müziği kıstım tik takk tik taak tikkk takkk.
ben ''tik''i daha çok seviyorum mesela tikte böyle hazırlanıyor tetik çekiliyor gibi sanki ve sonra takkk patlama. tik sesi bana başlatan olarak geliyor kısacası. bide bazen hızlanıyor gibi oluyor bende o tiktaklar oraya birden dikkat kesildiğim zaman.
böyle işte bende tiktakçıyım (:

Aşırı rahatsız edici. Gündüzleri çok sessiz deüilse ortam duymuyorum ama geceleri uyuyamam. Yeğenim bile 2-3 yaşından itibaren rahatsız olmaya başladı.

çok nadiren...

evde tiktak saat varsa uyuyamam

(bkz: tyrant)

forever

Black Mirror*

flashforward

Yazdığın dizileri dikkate alarak: Luther, Hannibal (bu final yapmadı ama doruk noktasına geldi, bence izlemenin tam zamanı)

true detective

kötü demiş.

''Nasıl bakarsan öyle görürsün'' demiş bence.

kötü

bence kötü.
belki de dolaylı böyle bir anlatım yöntemidir: eksisozluk.com/entry/50633938

bence yarrak gibi adamsın göremezsin tabii demek istemiş.

ben saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı bile çıkar burdan.

net kötü. kavga sebebi.

Kötü demiş senin layığın bu gibi bir şey olmuş.

Wimtersale ve Summersale var. Black friday var. Christmas var. Halloween var. Var oğlu var.
Diğer zamanlar zaten pazartesi 20:00da başlıyor indirim. Haftasonu indirimleri oluyor. Hafta ortası indirimleri oluyor.
Gir bak siteye. 2 dknı almaz.

www.reddit.com - tüm indirimler

steamdb.info - steam indirimleri

steam ve diğer birçok oyun satış sitesi yılbaşı, yaz ve halloween tarzı dönemlerde büyük indirimler yapıyorlar.

www.cheapshark.com

(bkz: donanımhaber ölücüleri)

her gün takılıyoruz steam'de. bir de steamwishlist var diğer denenlere ek olarak, oraya atıyoruz istediğimiz oyunu ara sıra bakıyoruz indirime giren var mı diye falan. ara sıra wishlist'indeki oyun indirimde diye mail de geliyor ama pek güvenilmiyor ona çoğunlukla gelmiyor çünkü.

indirimde olmayan hiçbir oyunu satın almam. genel indirim zamanları da bellidir zaten, yukarıda yazılmış. onun dışında bilgisayarımı açtığım her gün steam'i de açtığımdan her gün ne olmuş ne bitmiş görüyorum zaten. özellikle dur lan tarayıcıdan steam sayfasına bakayım demiyorum. bir de bir oyun indirimde olsa bile fiyatı cazip olmayabilir. bugüne kadar en ucuz ne kadara ne zaman satılmış diye gösteren istatistik sitelerine bakıyorum her alışverişten önce.

Kimse de ''Bana Gabe whatsapptan yazıyor.'' dememiş ya la.
Uykudan uyandım gelip yazdım.

şu sayfa genel olarak diğer tüm kaynaklardan daha güncel ve yeterli her tür oyun indirimi için. www.steamgifts.com sadece steam indirimleri için ise sales sekmesi var yine aynı sitede. www.steamgifts.com

büyük ihtimalle evet. bizim burda bazı avm'lerde haftasonu açık işbankası, akbank ve garanti gördüm. en temizi bankanıza sorun.

büyük ihtimalle hayır. resmi tatil...

seker portakali ve yureginin goturdugu yere git. hayatimda sadece bu iki kitabi yarim biraktim zaten.

kişisel gelişim kitaplarının tamamı. çünkü kişisel gelişim kitabı yazanların tamamı yalancı ve dolandırıcıdır. özellikle de yerli yazarlar. namussuzlar yabancı kitapları okuyup okuyup sanki oradakiler kendi fikirleriymiş gibi piyasaya kitap diye sürüyorlar.

beni kurşuna dizecekler ama: karamazov kardeşler.

fakat müzeyyen bu derin bir tutku.

ece temelkuran muz sesleri
çocukluk yillarına gidersek gülten dayıoğlu ve ömer seyfettini'de pek sevmezdim. hoş yıllar sonra farkettim ki ömer seyfettin çocuk kitabı sanılan ama olmayan hikayelerin yazarıymış.

"S*tir et" diye bir kitap vardi, kitap zaman kaybiydi.

"Secret" denen aptal bir kitap cikmisti bir ara, bir arkadas alinti yaparak bir sey soyledi, ben de merak edip almistim kitabi, tahammul edip de kitabi okuyamadim, sacmaliga bogularak olecektim, zor kurtardim kendimi.

"Kadin sorunlari sozlugu" diye bir deneme vardi, okudum bitirdimama bir halt yoktu. "kadin sorunlari" diyince ilgimi cekti alip okudum ama bos bir kitap.

"Bir cift ayakkabi" diye Sunay Akin'in kitabi vardi, icinde "ayakkabi" ile bir sekilde baglantisi olan hikayeleri derlemis, anlamsiz geldi, hikayeler de anlamsiz geldi, "ne hikaye ama" demedim hicbirine, pek de surukledigini soyleyemem. Ayrica haddinden fazla boyaci sandigindan bahsediyor kitapda. Zaten Sunay akin bence bos bir adam, tabi bu benim fikrim sadece.

"yapay zeka" diye bir kitap okumustum, yazarini unuttum ama alman bir yazardi, kayda deger bir aydinlanma yasamamistim.

"Butun kadinlarin kafasi karisiktir" Ece temelkuran. Bu aptal kitabi neden yazmis anlamadim.

"Robinson cruso" Okurken hayal urunu oldugunu bana bariz hissettiren hikayelerden zevk almiyorum.

Aklima gelenler bunlar su anda.

Grinin 50 tonu, içindeki tanrıça ölür inşallah.

camus- tersi ve yüzü (gerçi baya kısa bi kitaptı)
ilahi komedya (okuyalı epey oldu, bi etki yaratmamıştı)

Masumiyet Müzesi ve Elif Şafak-Aşk

kardeşimin hikayesi (bkz: Zülfü Livaneli) Okumadan önce televizyonda bir ropörtajına denk gelmiştim kitapla ilgili. Doğu-Batı anlatım tarzlarını sentezlediğinden falan dem vuruyordu. Okuyunca inanamadım bu kadar büyük laflar etmesine. Kupkuru, dümdüz bir kitap.

hakan günday-az
elif şafak-mahrem
gabriel marquez-benim hüzünlü orospularım ve iyi kalpli erendira

kürk mantolu madonna, okul için okumak zorundaydım yarıda da bırakamadım

başını vermeyen şehit-ömer seyfettin. buna 91 yılında mı ne 10000 lira verdim. hayatımdaki ilk kötü ticaretim. keşke almaya giderken düşürseydim parayı.

edgar allen poe'nun tüm hikayeleri

dünyanın en sıkıcı kitabı sıralamasında kafaya oynar.

açlık oyunları üçlemesi'ni okumuştum. kötü bir kitap. daha doğrusu iyi ama, genelde ergen gençliğe hitap ediyor. Meraktan okudum; söve söve okudum.

Orhan Pamuk - Yeni Hayat. Pis.

yolculuk yaparken kendi kitabım bittiği için the fault in our stars okumak zorunda kalmıştım. gerçekten h i ç beğenmedim.

sıkıldıysam beğenmediysem okumam aga, vakit israfını hiçsevmem.

goethe -faustu yarıda bırakmıştım. aslında genel olarak hikaye güzel ama çevirisinden midir yoksa piyes şeklinde olmasından mıdır nedir bitürlü sonunu getirememiştim

Ne güzel, hatırlıyorsunuz.
Ben birçok olduğunu biliyorum ama hangileriydi hatırlayamıyorum.
Burada belirtilenlerden görünce evet, ben de beğenmemiştim ya da neresi sıkıcı ki dediklerim var.

Simdi aklima geldi, Henry Miller'dan "Pleksus"u sanirim ilk siraya koyabilirim bu konuda. Sayfa coklugu ile kitabin gereksizligini karsilastirirsan en felaketi bu heralde bana denk gelen. 600 sayfaydi yanlis hatirlamiyorsam, o 600 sayfa boyunca kendi APTAL hayatini bes para etmez katiletsiz bir adam oldugunu ortaya koyan hikayelerini anlatiyordu, ama luzumsuz luzumsuz. 600 sayfa boyunca gordugu sacma sapan ruyalari, karisinin yaptigi yumurtali jambonlu sandavici, metro duraginda arkadasiyla karsilasip para istedigini anlatip duruyor. Zaman denen seye bu kadar ihanet edip hor kullanmamisimdir. Kayda deger bir hayatin olur, anlatirsin.

ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi. o kadar saçma bi final olamaz. %98lik kısmınıokuduğuma pişman olmazdım ama o son %2 bok ediyo her şeyi..

kürk mantolu madonna

hatta;

(bkz: kürk mantolu madonna/@devilred)

Orhan Pamuk-Kara Kitap

Kendime okumayı görev edindigimden belki bilemiyorum ama cok zorladi beni. Hani guzel yerleri de vardi akilda kalan. Ama okurken ne zaman bu kitabı da okunmuslar arasina ekleyecegim siye düşündüm daha cok.

Devlet Ana da beni cok sıkmıştı mesela. Eski yeşilçam filmlerinin tadini aldim belki biraz. Yesilcam dediysem turkluk vb. Seyler iceren filmleri kastediyorum. He yine guzel yanlari vardi elbette ama cok sikti.

Sonra Faustun eski bir basimi var. Çeviren adam orsinaryus. Heralde guzeldir demistim kendimce. Ama sonunu getiremedim. Kendisi kitabin basinda cevirinin espri odakli mi yoksa anlam odakli mi olmasi gerektiğinden bahsetmiş ama beni pek sarmadi ceviri.

Simdi hatirlayamadigim pek cok kitap var okurken sadece kendime gorev olsun diye okudugum kitaplardir cogu. Gercekten cok zorladigim anlar oldu kendimi. Neyse bir sekilde katkisi oldu bana o kitaplarin. Ama zaman israf edilmek istenmiyorsa mutlaka tavsiye ile kitap okunmalu.

semerkand.

benim adım kırmızı da pek sarmamıştı. çok kastırmış orhan pambık kim olduğu anlaşılmasın diye. öyle hissetmiştim. bir de nakkaşlar üzerine ıvır zıvır bilgi yüklemesi de hoşuma gitmemişti ilgim yokmuş o yönde. kızın babasının olduğu kısımları okumayı seviyordum sadece.

tarihi roman şeysi pek bana göre değil anlaşılan.

ha bir de başıma birşey gelmeyecekse
ulyssess
evet iki kitabı da bitirdim ve pişmanım.

millet benimle görüşmeyi kesecek ama...

tehlikeli oyunlar canım kardeşim... atay'ın tüm kitaplarını okudum ama tehlikeli oyunlar kadar beni 'bit artık yahu...' diye zorlayan hiçbir kitap olmadı...

gözlerimin bağlı olmasını ve kulağımda dış sesi geçirmeyen bir kulaklık ile ismini paylaşmak istemediğim şarkıyı dinlerken küt diye gitmek

yüzüme zarar vermeyin ölüm güzel olsun derdim sanırım.

hücremde sorarlarsa son akşam yemeğim 2 dal malbuş, bomonti filtresiz ve çerez olur. sehpadayken sevdiğim kadını öpüp öyle gitmek isterim.

blowjob.

bol tereyağlı bol etli iskender :)

torunumun torununu görmek

1) Genel olarak "hükümsüz" denilemez. Her madde ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Nitekim işvereni koruyan birçok maddenin geçerliliği vardır.

2)İbraname ancak iş sözleşmesinin feshini müteakip bir ay sonra imzalatılması ve içeriğinin de yasada aranan şartları taşıması halinde geçerlidir.

3) Geçerli değil, ücret ertelenemez. İşçi hizmeti ifa etmesini müteakip ücrete hak kazanır.

4) Yerine göre Maliye veya SGK.

5) Değil. Esaslı hale gelmiş iş şartları işçinin onayı olmadan değiştirilemez.

iş hukukundan zor geçmiştim, o nedenle daha usta birisi de cevaplayacaktır.

1. böyle bir sözleşme yoktur, varsa neden imzaladın? maddeleri ne mesela? genel bazı maddeler var, iş sözleşme maddeleri bunları pek aşamaz bence.
2. no. adam seni işten atsa bile istifa mı göstermeye çalışıyor, anlamadım?
3. herhangi bir maaşını 20 günden fazla süreyle elinde tutamaz, faiziyle ödemekle yükümlü. içerde tutulması olayını ilk defa duydum, depozito gibi saçmaymış.
5. işe göre belirlenebilir de adam neden belirliyor, sana güvenmiyor mu?

1. tam olarak bütün sözleşme geçersizdir denemez ama haksız maddeler mahkeme tarafından dikkate alınmıyor.
2. kötüniyet ama bundaki sorun ibranamelerde tarih de olmaması.
3. yasal değildir, ay sonunda ödenir.
4. maliye, vergi dairesi, sgk seç beğen al.
5. bu zor bir soru, eğer çok çok acayip bir durum yoksa bir yere kadar belirleyebileceği kabul ediliyor. tanınması gereken ara lar var, onları tanıyorsa şu saat verdi bu saate geçti olayını mahkeme çok sallamaz. avukat lazımsa beklerim:)

Cevap veren herkese cok tesekkur ederim. Buraya yazdiktan sonra sgk'ya iceri maas atma ve ibraname konusunu, maliyeye de kacirilan vergiyi ihbar ettim, umarim sonuc alirim.

bursaspor

Bana fener olur gibime geliyor ama bjk olsun istiyorum.

gaassaray şampiyon oldu bile diyorum.

galatasaray

sarıyla kırmızıyla, alnımızın akıyla diyorum!

herkes kendi takımını söyleyecek. ben beşiktaşlıyım gönlüm de ondan yana ama mantıklı bir yorum yapalım:

dedim ama resim açılmadı bjk olur amk.

Olabilir insanlik hali. Birdman'de boyle bir sahne vardi.

www.youtube.com

40 kere prova yapıldığı için artık hissizleşmiştir.

@cekilmis gayfe o daha da kötü :)

bak şimdi aklıma geldi pitbull ki jlo ya kalkmıştı sahnede

movies.stackexchange.com
en.allexperts.com
answers.yahoo.com

adamlar duygularını vücutlarını kontrol edebilen adamlar senin benim gibi değiller.

Olmaz onlar profesyonel.
Yalnız hatuna giydikleri çok yakışmış. Geçen soru vardı i̇şten yorgun geldin, kadın ne yapsın senin için diye, böyle giyinip yüksek topukluyla açsın kapıyı, derdi kederi, yorgunluğu unuturum valla.

tiyatro doğallıkla alakalıdır. ereksiyon olsa bile sorun olmaz aslında.

icratek iyi, diğerlerine boş yere para verme

icratek hem iyi hem ucuz, yardır.

etrafta orta ölçekli bir market varsa gidip buz alın kovanın içine buz ile koyun.

tumbler yok, komşu tırt, buz alamıyoruz. havlu iyiymiş onu bir deneriz.

Islak havlu.

çeşmeyi bir süre açık tut buz gibi olana kadar (eğer oluyorsa tabii) sonra altında beklet.
bunlar hep polonya tecrübeleri :)
aşırı soğuk olanı da o soğukta çeşmede ısıtırdık biraz :)

link bozuk linkk

benziyo da paketi açıp kokladıysa anlamış olması gerekirdi adaçayını ?

Diğer duyuruyu da okudum da anlamadığım nokta neye takıldığınız. Zaten herkes aynı şeyi söylemiş, yani uykunuzu kaçıran nedir? Yeni kiracı size niye haber veriyor ki zaten madem atmış gitmiş? Ne sizin ne yeni kiracının olayla bir bağlantısı yok.
Adaçayı esrara çok fazla benzemez, ama hiç bilmeyen birisi benzetebilir, olabilir hepsi ot çöp sonuçta, benziyor birbirine.

amma dert ettin ha. olm bırak şu işi o olsa bu olsa ne olacak? arayıp yaa o adaçayı olmasın desen adamın aklında hıı bak kendini aklamaya çalışıyor olacaksın. unut.

yine mi sen :D
neden kafaya taktın bu kadar gerçekten anlamıyorum. ev sahibi sesini çıkarmıyor işin içinde polis yok olsa da zaten senin değil. ne takıntılı adamsın

Salvia divinorum ile ballıbabagiller ailesinden olduklarından adaçayının dahi tüttürüldüğünde ya da direkt çiğnendiğinde halisünatif etkileri olduğu biliniyor. Çok takılmamak lazım ya, elin adamı de geç.

snoop dogg kapıya esrar getirecek application'a milyon dolar yatırım yapıyor bizim insanımız hala esrar ile yakalanma fobisi yaşıyor kendini aklamaya çalışıyor.

nypost.com

devam et yok bir şey.

tabipler odasından ulaşabilirsiniz diye tahmin ediyorum.

Yanına sevgilini al, trende heyecanlı olacağını düşünüyorum.

çok bi olayı yok aslında. mışıl mışıl uyunacak bi yatak değil o. insan alanında bi düzlük işte. ama yine de boyun-sırt ağrısından kurtarır.

kompartıman kapısına dikkat et. çantan vs. çalınmasın.

www.imdb.com

izlemediysen izle derim.

göte dikkat et

trenseverler deyince neler çağrıştı?

çok çok değerli bir şeyin varsa yatak örtüsüyle yatağın arasına koy üzerine yat. onun dışında yatak işte, takıl.

keylogger dışında yok.

Mümkün

adamlar havada ucusan bizim goremedigimiz wifi paketlerinden bile veri caliyorlar. bu yuzden hic bir banka wifi kullanmaz. whatsappi her turlu calarlar.

Türkcell ile 2mb indirirken birden 600e düşünce insanın zoruna gitmiyor değil.

Bende gayet hızlı

evet berbat bende

merkezi yerlerdeysen iyi yoksa fecaat.

Merkezi yerdeyim ama yine fecaat

aveanın interneti hiçbir zaman vodafone ve türkcelle yetişemeyecek zaten. ihalesi oldu 3g'nin, en hızlısını türkcell aldı. hatta avea ve vodafone son iki 3g hattına aynı teklifleri vermişler, kura çekildi de biri birine öbürü öbürüne gitti. en dandiği avea'da.

oh be bu bilgiyi yıllardır zihnimde tutuyordum sonunda kullanacağım bir yer çıktı!

@live o nasıl oluyor ya aveaya geçtim pişman oldum resmen

E kötüdür, 3G iyidir.

hiç sorun yok takır takır giriyor

3g yi açmam gerekiyormuş hallettim. Cayır cayır giriyor. 3g yazıp 5555 e gönderdim

bence telefonda problem

Avea kullaniyorum ve gayet iyi. Aveada yasadigim tek sikinti sebekenin cekmemesi oluyor. O da bodrum kat gibi yerlerde oldu su ana kadar yoksa normal bir mekanda cekmeme durumu da yok.

saçma olmaz neden olsun? çok kasıyorsan kendini ya bunu 300 tl'ye aldım içime kurt düştü fiyatı nasıl sizce falan diye sor.

ne bileyim adamın işi orda kendi gözlüğünü satmak, ben başka yerden aldığım gözlüğü götürüp sorarsam saçma olur belki diye düşündüm :D

sor rahatla. marka bir gözlükçüye sorarsan gayet güzellikle merakını giderirler. marka derken atasun falan gibi.

ben gidip sahte olduğunu bildiğim halde aldığım bir gözlüğün uv korumasını bile test ettirmiştim, ücret filan ben özellikle sorduğum halde istenmedi...
sıkıntı olmaz herhalde, olmazsa başka gözlükçüye sor...

Ürünle gelen barkodu gepir.org.tr şuradan sorgulat. Sahte ürünlerde barkod uydurma oluyor ve bilgileri çıkmıyor.

denge sağlıyorlar onlarla, dengesi bozulur yere falan düşer.

(bkz: bak çok kötü düşen)

Kesilmemesi öneriliyor. Kediler onları yön bulmak, etrafını gözlemek için kullanıyormuş.

çirkin oluyorlar vesselam :D

Kedilerin bıyıklarında sinir sonlanmaları var su bile değse irkiliyorlar, çok hassaslar böylece çevreden gelen titreşimleri algılayabilirler, ayrıca hayvan ciddi rahatsız olur ve dengesi bozulur.Dar bir mama ve su kabında sürekli kafalarını titretmelerinin sebebi bıyıkların kaba değip sürekli refleks tepki vermeleri ve rahatsız olmaları.Kafalarının ve vücutlarının geçebileceği mesafeyi bıyıklarına göre hesaplayabiliyorlar.
Kısacası işkence.

bizim de biyigimiz olaydi. ne guzelmis.

benim var cengizhan gibi ama yön bulmuyor

NO !
KEsme.

bir halt olmaz

10 yıl geçmekle borç zamanaşımına uğrar. hukuken o saatten sonra alacaklı sadece borç kendine ödenirse bunu kabul edebilir, hukuki yola başvuramaz.

sözlü konuşma ile aslında sözleme kurulmuş sayılır. hatta "gerek yok" demesi de aslen ibra bile sayılabilir. kağıt falan aslında sadece ispat araçları. bu olayda da borcun hangi tarihte verildiğini kanıtlamak için o kağıt lazım olacaktı. alacaklı kaşıyabilir bu borcu ama pratikte alması çok çok zor.

teşekkürler öncelikle.

ben dediğim gibi bu mevzuyu tüm detaylarıyla bilmiyorum fakat tarafları gayet iyi tanıdığımdan olayın şöyle olduğunu tahmin ediyorum; parayı veren kişinin gazıyla iki kardeş bir kooperatife giriyorlar, kooperatif bitiyor ama iş çok uzuyor, maddi kayıplar yaşanıyor. bu yüzden parayı veren "benim yüzümden boka battık" diyerek ekonomik olarak daha sıkıntılı durumdaki kardeşine yardım ediyor. "paran olunca ödersin" ile başlayan diyalog zaman içinde "ya boşver panpa, paranın lafı mı olur"a evriliyor. parayı alan kişi hala ödeme niyetinde ama parası yok.

şimdi ise parayı veren kişinin paraya ihtiyacı var, bu yüzden bir anda çark ediyor ve paramı ver diyor.

yaşlı başlı insanlar bunlar, mahkemeyle uğraşacak halleri yok. sağlık açısından sıkıntılar çıkabilir mahkemelelik olunması halinde. diyelim ki bu para bir şekilde ödendi. ödendikten sonra parayı alan kişi "yasal faizimi de ver o zaman" diye tekrar para isteyebilir mi? yani para ödenirse, ortada bir borç olduğu kabul edilmiş olur mu? bunu önlemek için para ödenirken "alacağım kalmadı" gibi bir yazı vs. almak mümkün mü? banka kanalıyla ödeme yapıp açıklama yazmak yeterli midir?

KArdeşler arasında olmaz öyle şey, parayı ilk veren diğerinin durumunun farkında değil mi?
Parayı ilk alan da biraz yardım etsin yahu, bir elin nesi var iki elin sesi var.
Yani aynı zamanda demeye çalışıyorum ki, hukuku bulaştırmayın yoksa olay kardeşlikten çıkar. Kardeş kardeş halletsinler.

@aithra

evet ben de aynı şeyi düşünüyorum. borç olarak verilmemiş olsa da o para ödenmeli. aslında burada sorun parayı verende. bir nevi hibe ediyor aslında parayı fakat onca seneden sonra kendisi paraya sıkıştığı için "hibe etmedim, borç verdim" diye yan çiziyor. yine de ahlaki açıdan parayı alan kişi ödemek niyetinde ama gücü yok. bir şekilde helalleşecekler artık.

son sorumu yinelemek istiyorum; bu para ödendi diyelim. bu durumda bunun bir borç olduğu kabul edilmiş olur mu? Daha sonra "yasal faizini de ver o zaman" diyebilir mi diğer taraf?

Senin kedine benzer bir kedi bende var. 3 aylıkken aldım. anneleri sokakta öldüğü için bebekliğinden beri evde büyüdü. Bizimki de en fazla 20 saniye falan sevdirir o da çok canı isterse. Her oyunda eller kollar ısırık. Evde 2 tane kuş var. Yüksek bir yere asılı onlara aralıksız 1 saat bakıp dediğin gibi garip sesler çıkarıyor. Pencereden kuşları izliyor falan. Onlar hep doğal halleri, genlerinde var. Depresyon falan değil merak etme.

"ama en önemlisi" dediğiniz kuş olayı normal. şimdiye kadar her ev kedisinde gördüm bunu. bebekliğinde eve alınıp da ömrünün sonuna kadar evde yaşamış bir kedide bile gördüm. içgüdüsel oluyor heralde. ayrıca, kuş gördüklerinde çıkardıkları o kesik miyavlama sesi de normal. hepsi yapıyor.

bizimkiler de (2 tane dogma -büyüme ev) kuş göründe kitlenip kalıyorlar ve garip sesler çıkarıyorlar (martı gaklamasının kedi versiyonu gibi).
biz de her sabah panjurlar açıldığında direkt cama koşarlar ve kalırlar orada. kar yağdığında puf koymuştum camın önüne tüm günü orada geçirdi mesela. rahat görebileceği bir sandalye, puf falan koyun camın önüne.
şimdiye kadar uzun süre dışarıda yaşamadıysa bence dışarıyı özlüyor diyemeyebiliriz.

Anlattığın şey bildiğin kedi işte. :)

Bizim kedi dokuz yıldır kuş avlamak için taklit yapıyor, onun doğasında var hem.

Kucağa alışması için kucağa her geldiğinde sırtının kuyruk kısmına doğru hafif hafif vurmanı öneririm. Evet,kalçasını yukarı kaldıracak, evet kuyruğu dikelecek, bundan cinsel anlamda haz alacak ve bu hazzı tatmak için bir süre sonra kucağa gelmeyi kendisi isteyecek!

hazır yakalamışken bir de şunu sorayım. 10. katta oturuyoruz ve pencere açamıyoruz. malum kuşlar falan da geçiyor ama düşer mi yahu? sineklik alacağız da onu da deler gibi geliyor bana patilerle. ne yapalım penceresiz hayata alışalım mı?

Düşebilir sırf bunun için tasarlanmış ürünler var. Araştırın derim.

Kedi normal, bence sen depresyondasın.

düşer.
sineklik taktırın. bauhaus gibi yerlerden hazır alacaklarınız kumaş tadında olacağından onu yırtar.
biz ekstra sineklik taktırmıştık pencerelere ve adamın yaptığına güvenmeyip bir de çengel kilitle sağlamlaştırmıştık. (5. kattan aşağıya uçunca paranoyak oluyor insan)

zamanla değişir. Benim parktan edindiğim küçük kedim de öyle. Oyun oynarsan daha sıkı ve hızlı bir bağınız olur.